Meme Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?

Bir hastalığa yakalanma olasılığını arttırabilen tüm faktörler risk faktörü olarak değerlendirilir. Ancak risk faktörünün bulunması mutlaka hastalığa yakalanılacağı anlamına gelmez, sadece genel olarak diğer insanlara göre artan olasılığı ifade eder. Değişik kanserler için farklı risk faktörleri vardır.

Meme kanseri ile ilişkili risk faktörlerini değiştirilebilir ve değiştirilmeyen risk faktörleri olarak 2 grupta incelemek olanaklıdır. Yaş, cinsiyet, genetik özellikler gibi değiştirilmeyecek risk faktörleri için yapılabilecek bir şey yokken, yaşam tarzı ile ilgili bazı seçimler yapılarak değiştirilebilecek risk faktörleri de vardır. En sağlıklı yaşam tarzını seçerek meme kanseri riskinizin mümkün olduğunca düşük olmasını sağlayabilirsiniz.

Meme Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?

Cinsiyet

Kadın olmak meme kanseri gelişimi için en büyük risk faktörüdür. Meme kanserlerinin %1’inden daha azı erkeklerde görülür.

Yaş

Yaş arttıkça meme kanseri riski artar. Meme kanserlerinin üçte ikisi 55 yaş ve üzerindeki kadınlarda görülürken, çok az bir kısmı 30 yaşın altında görülür.

Aile öyküsü

Ailesinde meme kanseri öyküsü olan kadınlarda risk artmaktadır. Birinci derece akrabalarında (anne, kız kardeş ve kız çocuğu gibi) meme kanseri bulunanlarda risk 2 kat artarken, kanserin 2 tane birinci derece akrabada görülmesi riski 5 kat arttırmaktadır. Ailedeki meme kanseri genç yaşlarda (menopoz öncesi) ortaya çıkmış ve iki taraflı ise risk daha da artmaktadır.

Genetik

Meme kanserlerinin yaklaşık %5-10’unun, ebeveynden çocuğa geçen anormal genlerin neden olduğu kalıtsal bozukluk sonucu geliştiği düşünülmektedir. Genler, kromozomlarda bulunan kısa DNA (deoksiribonükleik asit) parçalarıdır.

DNA değişiklikleri kalıtsal olanlar ve zamanla meydana gelenler olarak 2’ye ayrılır. Kalıtsal DNA değişiklikleri ebeveynden çocuğa geçer.

Doğal yaşlanma sürecinin veya çevredeki kimyasallara maruz kalmanın bir sonucu olarak bir ömür boyunca meydana gelen DNA değişikliklerine somatik değişiklikler denir. Bazı DNA değişiklikleri zararsızken, bazıları hastalıklara neden olabilir. Sağlığı olumsuz etkileyen DNA değişikliklerine mutasyon denir.

Kalıtsal meme kanserlerinin çoğu BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki mutasyonlarla ilişkilidir.

BRCA1 ve BRCA2 mutasyonları, tüm meme kanserlerinin %10’unu oluşturur.

BRCA1 ve BRCA2 genleri tüm insanlarda bulunur. BRCA genlerinin fonksiyonu hücre hasarını onarmak ve meme, yumurtalık ve diğer hücrelerin normal büyümesini sağlamaktır. Ancak bu genler mutasyonlar içerdiğinde, genler normal çalışamaz ve meme, yumurtalık ve diğer kanserlerin gelişme risk artar.

BRCA1 veya BRCA2 mutasyonuna sahip olmanız, sizde mutlaka meme kanseri gelişeceği anlamına gelmez ancak meme kanseri riskiniz önemli ölçüde artar. Bu genlerden birinde değişiklik bulunan kadınlarda hayatları boyunca meme kanserine yakalanma riski %50-85 arasındadır.

BRCA1 veya BRCA2 mutasyonu olan ve meme kanseri tanısı konmuş  kadınların ailesinde genellikle meme kanseri, yumurtalık kanseri ve diğer kanserler bulunur.

Aşağıdaki durumlarda meme kanserine bağlı bir genetik mutasyona sahip olma olasılığınız:

  • Ailede 50 yaşından önce meme kanseri olan varsa
  • Ailede bir kişide hem meme hem yumurtalık kanseri varsa
  • Üçlü negatif meme kanseri olan akraba(ları)nız var
  • Ailenizde meme dışında prostat, melanom, pankreas, mide, rahim, tiroid, kolon ve/veya sarkom gibi başka kanserler de varsa
  • Ailenizdeki kadınların her iki memesinde de kanser varsa
  • Size 35 yaşından önce meme kanseri teşhisi konduysa
  • Ailenizde bir erkekte meme kanseri varsa
  • Ailenizde bilinen bir anormal meme kanseri geni varsa önemli ölçüde daha yüksektir.

meme-kanseri-risk-faktorleri

iyi-huylu-benign-meme-degisiklikleri

Meme Kanseri Öyküsü

Bir memede kanseri olanlarda diğer memede veya aynı memenin farklı bir bölümünde yeni bir kanser gelişme olasılığı 3-4 kat daha fazladır. Bu hastalığın tekrarlama (nüks) riskinden farklıdır.

Hodgkin hastalığı veya Hodgkin olmayan lenfoma gibi başka bir kanseri (meme kanseri değil) tedavi etmek için göğsünüze radyasyon aldıysanız, meme kanseri riskiniz ortalamanın üzerindedir. Ergenken sivilce tedavisi için yüzünüze radyasyon uygulandıysa (artık yapılmayan bir şey), daha sonraki yaşamda meme kanseri geliştirme riskiniz daha yüksektir. Risk artış miktarı, radyasyon aldığınızda kaç yaşında olduğunuza bağlıdır. Göğüsleriniz gelişmekte olan ergenlik döneminde radyasyon aldıysanız riskteki artış en yüksektir.

Tiroid hastalığı için radyoaktif iyot ile tedavi edilen kadınların daha yüksek meme kanseri riskine sahip olabileceğine dair endişeler de var, ancak çalışma sonuçları karışık. Bazı araştırmalar ayrıca tiroid kanserinin biyolojisi hakkında meme kanseri riskini artırabilecek bir şeyler olduğunu öne sürüyor.

Önceki Radyasyon Öyküsü

Herhangi bir nedenle (meme kanseri dışında) göğüs ve yüz bölgesine radyasyon aldıysanız, meme kanseri riskiniz ortalamanın üzerindedir. Risk artış miktarı, radyasyon aldığınızda kaç yaşında olduğunuza bağlıdır. Göğüslerin gelişmekte olduğu ergenlik döneminde alınan radyasyon en yüksek riske neden olur. Kırk yaşından sonra uygulanan radyasyon tedavisi ise meme kanseri riskini arttırmamaktadır.

İyi Huylu (Benign) Meme Değişiklikleri

Bazı iyi huylu meme rahatsızlıkları meme kanseri riskinde artışa yol açabilir. Meme kanseri riskini etkileyen birkaç tür iyi huylu meme durumu vardır:

Normal görünümlü hücrelerin aşırı büyümesi (atipi göstermeyen proliferatif lezyonlar): Meme dokusunu oluşturan süt kanalları ve süt bezlerinde aşırı hücre çoğalmasının olduğu ancak hücrelerin normal olduğu durumlardır. Meme kanseri riskini 1.5-2 kat kadar arttırırlar. Bunlar:

  1. Duktal hiperplazi (atipi olmadan)
  2. Kompleks fibroadenom
  3. Sklerozan adenozis
  4. Papilloma veya papillomatoz
  5. Radyal skar

Anormal görünümlü hücrelerin aşırı büyümesi (atipili proliferatif lezyonlar): Bu lezyonlarda süt kanalları ve süt bezlerinde aşırı hücre çoğalmasının yan ısıra hücrelerde anormal yapı görülür. Meme kanseri riskini 4-5 kat arttırırlar. Bunlar;

  • Atipik duktal hiperplazi
  • Atipik lobuler hiperplazi
  • Lobüler karsinoma in situ (LKIS)

Meme lobüllerinde anormal hücre büyümesidir. Adında “karsinom” kelimesi geçse de, gerçek bir meme kanseri değildir. Yüksek meme kanseri riskini gösterir, meme kanseri riskini 7-11 kat arttırır. LCIS ​​ve güçlü bir aile öyküsü varsa risk daha da artar.

Irk

Memeler fibröz doku (bağ dokusu), glandüler doku (süt üreten doku) ve yağ dokusundan oluşur. Memede glandüler dokunun ve fibröz dokunun fazla, yağ dokusunun az olması “yoğun meme dokusu” veya “fibroglandüler doku” olarak adlandırılır. Bu durum meme kanseri riskini arttırmaktadır. Yoğun meme dokusu mamografilerin değerlendirmesini de zorlaştırmaktadır.

Yoğun göğüslere sahip olmak normal bir durum olup, bir hastalık değildir ve semptomlara neden olmaz. Memeye dokunarak yoğun dokuya sahip olup olmadığı anlaşılamaz. Yoğun meme dokusu sadece mamografide görülebilir.

Meme Dokusunun Yoğun Olması (Dens meme)

Memeler fibröz doku (bağ dokusu), glandüler doku (süt üreten doku) ve yağ dokusundan oluşur. Memede glandüler dokunun ve fibröz dokunun fazla, yağ dokusunun az olması “yoğun meme dokusu” veya “fibroglandüler doku” olarak adlandırılır. Bu durum meme kanseri riskini arttırmaktadır. Yoğun meme dokusu mamografilerin değerlendirmesini de zorlaştırmaktadır.

Yoğun göğüslere sahip olmak normal bir durum olup, bir hastalık değildir ve semptomlara neden olmaz. Memeye dokunarak yoğun dokuya sahip olup olmadığı anlaşılamaz. Yoğun meme dokusu sadece mamografide görülebilir. 

Adet Öyküsü (Erken Menarş – Geç Menopoz)

Erken (12 yaşından küçük) adet görmeye başlayan ve geç menopoza (55 yaşından sonra) giren kadınlarda meme kanseri riski daha yüksektir. Meme kanserinin gelişmesinde kadınlık hormonları (östrojen ve progesteron) önemli rol oynar. Bir kadın ne kadar uzun süre adet görürse, ömrü boyunca östrojen ve progesteron hormonlarına maruz kalması o kadar yüksek olur.

Yaşam Tarzıyla İlişkili Faktörler Nelerdir?

Doğum Öyküsü

Hiç çocuk doğurmamış olmak veya ilk çocuğunu 30 yaşından sonra doğurmuş olmak meme kanseri riskini arttırır. Çok sayıda gebelik veya genç yaşta gebelik ise meme kanseri riskini azaltır. Meme hücreleri başlangıçta olgunlaşmamış ve ilk doğuma kadar çok aktiftirler. Olgunlaşmamış meme hücreleri, östrojen hormonunun yanı sıra hormon bozucu kimyasallara da tepki verir. Doğum meme hücrelerinin tamamen olgunlaşmasını ve daha düzenli bir şekilde büyümesini sağlar. Hamileliğin meme kanserine karşı korunmaya yardımcı olmasının ana nedeni budur. Ayrıca hamile olmak toplam adet döngüsü sayısını da azaltır.

Emzirme

Özellikle 1 yıldan uzun süre emzirme meme kanseri riskini azaltabilir. Buradaki koruyucu etki emzirme süresince adet dönemlerinin azalması ile ilişkili olabilir.

Hormon Replasman Tedavisi (HRT)

Menopoz sonrası hormon tedavisi kullanan veya yakın geçmişte kullanmış kadınlarda meme kanseri gelişme riski daha yüksektir. HRT ile meme kanseri riski arasındaki ilişkinin anlaşılmasından önce menopoz semptomlarını (sıcak basması, yorgunluk) hafifletmek ve kemik kaybını azaltmak için HRT yaygın olarak kullanıldı. HRT’nin yarattığı riskin anlaşıldığı 2002’den sonra kullanımı önemli ölçüde azaldı.

Fazla Kilo ve Obezite

Fazla kilolu ve obez kadınların (VKİ’nin 25’in üzerinde olması), özellikle menopozdan sonra sağlıklı bir kiloyu koruyan kadınlara kıyasla meme kanseri riski daha yüksektir. Ayrıca fazla kilolu olmak, meme kanseri olan kadınlarda hastalığın tekrarlama (nüks) riskini de artırabilir.

Menopoza kadar olan dönemde östrojenin büyük çoğunluğu yumurtalıklarda üretilirken, yağ dokusu çok az östrojen üretir. Menopoz sonrasında ise yumurtalıklardan östrojen üretimi durmakta ve yağ dokusu bu hormon için ana kaynak olmaktadır. Fazla yağ dokusu demek, daha yüksek östrojen seviyesi ve daha fazla meme kanseri riski demektir. Yine de fazla kilo ile meme kanseri arasındaki bağlantı karmaşıktır ve diğer faktörlerden etkilenir. Örneğin, fazla yağın yeri de önemlidir. Karın etrafındaki fazla yağ, uyluklar veya kalça etrafındaki aynı miktardaki fazla yağdan daha risklidir.

Alkol Tüketimi

Alkol içmek meme kanseri riskini arttırabilmektedir. Alkol östrojen ve diğer hormon düzeylerini artırabilir, ayrıca hücrelerdeki DNA’ya zarar vererek meme kanseri riskini artırabilir. Hiç içki içmeyen kadınlara kıyasla, haftada üç alkollü içki içen kadınların meme kanseri riski %15 daha fazladır.

Fizik Aktivite Azlığı

Düzenli yapılan egzersizin meme kanseri riskini azalttığına dair kanıtlar artmaktadır. Haftada 4-7 saat orta veya yoğun düzeyde düzenli egzersiz yapmak meme kanseri riskini azalttığı gösterilmiştir. Düzenli egzersiz yapan kişiler daha sağlıklı olma eğilimindedir ve egzersiz yapmayan kişilere kıyasla sağlıklı bir kiloyu koruma ve daha az yağa sahip olma olasılıkları daha yüksektir.

Sigara

Sigara içmek bir çok hastalığın riskini arttırdığı gibi genç, premenopozal kadınlarda meme kanseri riskini de arttırmaktadır. Ayrıca menopoz sonrası kadınlarda çok yoğun sigara dumanına maruz kalma ile meme kanseri riski arasında bağlantı olabileceği gösterilmiştir.

Sigara içmek ayrıca meme kanseri tedavisi olan kadınlarda ameliyat sonrası iyileşme zorluğu, hormon tedavisi esnasında kan pıhtılaşma riskini ve radyoterapiye bağlı akciğer hasarını arttırma gibi sorunlara da neden olabilir

Yeni Ortaya Çıkan Olası Riskler Nelerdir?

D vitamin eksikliği

D vitamini azalmış olan kadınlarda meme kanseri riskinin arttığı düşünülmektedir. D vitamini normal meme hücresi büyümesinin kontrolünde ve meme kanseri hücrelerinin büyümesinin önlenmesinde rol alabilmektedir.
D vitamini vücudumuzun kalsiyumu emmesine yardımcı olarak kemik sağlığı açısından çok önemli bir rol oynar. Ayrıca bağışıklık, kas ve sinir sistemlerinin düzgün çalışmasına yardımcı olur.

D vitamininin çoğu, güneş ışığı sayesinde deride sentez edilir. Daha az miktarda ise gıdalarla alınır. Günümüzde güneş ile temasımız giderek azaldığı için D vitamin eksikliği sık karşılaşılan bir sorun haline gelmeye başlamıştır.

Yüksek Yağ Oranı İçeren Diyet

Diyetin tüm kanserlerin yaklaşık %30-40’ından kısmen sorumlu olduğu düşünülmektedir. Hiçbir yiyecek veya diyet meme kanserine yakalanmanızı engelleyemez. Ancak sağlıklı beslenme bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir ve meme kanseri riskinizi mümkün olduğunca düşük tutmanıza yardımcı olabilir.

Diyetteki yağ miktarının yüksek olması ile meme kanseri riski arasındaki ilişki net olarak ortaya konamamıştır. Araştırmalar diyetteki yağ oranlarının düşük olduğu ve sebze-meyve ağırlıklı beslenen toplumlarda meme kanseri sıklığının daha az olduğunu düşündürmektedir. Diyetin meme kanseri riski üzerindeki etkisini daha iyi anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Ancak yağ önemli bir kalori kaynağı olduğu için yüksek yağlı diyetler şişmanlığa veya obeziteye neden olabilir, bu da meme kanseri için bir risk faktörüdür.

Geceleri Işığa Maruz Kalma

Araştırmalar geceleri çalışan ve yüksek düzeyde ışık alan bölgelerde yaşayan kadınların meme kanseri riskinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bu artışın melatonin seviyeleriyle bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Melatonin, vücudun uyku döngüsünü düzenlemede rol oynayan bir hormondur. Melatonin üretimi geceleri zirveye ulaşırken, gündüzleri ve gözler ışığa maruz kaldığında daha düşüktür. Gece çalışan veya geceleri dış ışığa maruz kalan kadınlarda melatonin seviyeleri düşük kalma eğilimindedir.

Kimyasallar

Günlük yaşamda su, gıdalar, plastik ürünler, güneş kremleri, ter önleyiciler ve kozmetikler gibi birçok ürünü tüketir veya kullanırken değişik kimyasallara maruz kalınmaktadır. Bunların meme kanseri riski ile ilişkisi çok sayıda araştırmaya konu olmuştur ve çalışmalar halen devam etmektedir.
Ter önleyicilerin, balenli sutyenlerin ve geceleri sutyen takmanın meme kanserine neden olduğu iddialarını destekleyecek hiçbir kanıt yoktur.

Meme Protezleri

Birçok çalışma meme protezlerinin meme kanseri riskini arttırmadığını göstermiştir. Bununla birlikte meme protezleri mamografi incelemesinde meme dokusunun görülmesini zorlaştırabilir. Bu sorunı değişik teknikler kullanılarak alınan görüntülerle giderilebilir.

Meme Kanseri Tedavisi hakkında bilgi almak için tıklayın.

Kaynakça:

Kamińska, M., Ciszewski, T., Łopacka-Szatan, K., Miotła, P., & Starosławska, E. (2015). Breast cancer risk factors. Menopause Review/Przegląd Menopauzalny, 14(3), 196-202.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

meme-kanseri-tedavisi
Meme Kanseri Tedavisi

Meme kanseri kadınlarda en sık karşılaşılan kanser türüdür ve tedavi edilme seçenekle…

Devamını Oku
meme-kanseri-nedir
Meme Kanseri Nedir?

Meme kanseri belirtileri çok çeşitlidir, ancak birçok meme kanserinin özellikle erken…

Devamını Oku